Ekim 29, 2009
Bu Belge ile ilgili olarak, çok çeşitli yorumlar yapılıyor. Melek yaşamı büyük ana Karargahlarda geçen tecrübeli bir Karargah Subayı olarak , yorum yapmak benim de hakkımdır diye düşünüyorum. Bu belge askeri yazışma kurallarına kesinlikle uymuyor. Her şeyden önce ” AKP ‘ Yİ VE FETTULLAH GÜLEN ‘ İ BİTİRME PLANI ” diye bir Plan ismi olamaz. Önüme böyle bir Planı getiren Karargah Subayının görevine son veririm ben.
Bir Planın kısa bir kod gibi ismi olur ve Planın içinde Planın hedefi ve amacı açıklanır. İnsan Planı isterken yorulur …..( Oğlum bana, kozmikten AKP ‘ Yİ VE FETTULLAH GÜLEN ‘ İ BİTİRME PLANI ‘ nı getir bakayım gibi, komedi ötesi geliyor bana. ). Ayrıca, Belge askeri formata da uymuyor. Dz. Kur. Albay Dursun ÇİÇEK ile beraber çalıştım. Ayrı Başkanlıklardaydık ama, en az 40 – 50 yazısına koordine maksadıyla imzamı/parafımı attım. Bu kadar kötü yazması bana pek mümkün görünmüyor. Bakalım sonu nereye varacak.
Zaten, ne zaman Türkiye ‘ nın gündemi AKP aleyhine gelişse, hemen ortaya bir belge atılıp, gündem değiştiriliyor. Bu Belgeyi TSK ‘ ya karşı yürütülen operasyonların parçası olarak görüyorum. Zira, yandaş basın acımasızca bu Belgeyi yayınlayıp, hem ülkenin içinde bulunduğu hassas gündemi değiştirdi, hem de TSK ‘ ya olan saldırıların dozunu artırdı.
Son olarak ta bir konuyu belirtmek istiyorum. TSK içinden ayarladığın bir Albaya bir belge yazdırdın ve altına da imza attı. Belgeye ayrıca bir General ile Genkur Başkanının imza hanesini açtı, fakat imzaları yok. Sonra bu Belgeyi komployu kurduğu kişilere verdi. Şimdi bunun emrini Genkur Başkanı mı verdi olur. Biraz akıl ve vicdan sahibi olunmasında yarar görüyorum.
Savcılar, bu Belgeyi belirli bir yandaş basına sızdırmadan ( Deniz Fenerinde olduğu gibi ) direkt TSK ile koordineli olarak soruşturmaya başlasalar dı, ben şahsen inanırdım. Şimdi , bu işte bir fetokulli var gibi geliyor bana…….
Sevgi ve saygılarımla, Eşrefpaşalı